DELİORMANDA PODAYVA KÖYÜ  
 
  Bulgaristan'da ki TÜRK Şehitlikleri 15.05.2025 12:06 (UTC)
   
 

 
02/01/2008 20:08
Rusçuk Şehitliği

Sofya Şehitliği

Tolbuhim ve Tutrakan Çumentsi Köyü Askeri Mezar

Silistre Ak kapı Cami Avlusu Şehit Mezarları:

Silistre şehri, Bulgaristan’ın Dobruca bölgesinde, Aşağı Tuna üstünde eski ve köklü bir Türk şehridir. 1854 yılında Ruslar tarafından ele geçirilmek için uğrunda çok kan dökülmüştür. Kale kumandanı Musa Paşa’nın ve emrindeki birliklerin büyük kahramanlıklar göstermesine vesile olmuştur. Namık Kemal’in “Vatan Yahut Silistre” piyesinde Türklerin burada gösterdikleri kahramanlık bütün engenliği ile sergilenmektedir. Silistre’nin Ak kapı Camii avlusunda düzenlim ve etrafı demir parmaklıkla çevrili bir Türk şehitliği yapılmıştı. 1854 ve 1877–1878 savaşlarının aziz şehitliği burada gömülmüştü.

Varna Şehitliği:
Varna yüzbaşı Salih-1 Bçvş. Ve 50 Şehit mezarı
Varna Binbaşı Mersin Baba

Varna Karacapaşa Abidesi

Özellikle Bulgaristan topraklarında bugün dokuz bölgede Burgaz, Varna, Şumnu, Eskizağra, Filibe, Pazarcık, Rusçuk, Silistre ve Sofya'da Türk şehitlikleri mevcut, ama ne halde oldukları bilinmiyor. 1912 Balkan savaşında esir düşen askerlerimizin önemli bir bölümü Sofya'da kurulmuş esir kampına götürülmüş. Çeşitli zulüm, işkence ve hastalıklar sonucu ölen Türk askerleri, eski Türk mezarlığının bir köşesine gömülmüş. Bugün bunlardan hiçbirinin izine rastlayamıyoruz. Bulgarlar bu mezarlığı istimlak ederek milli park haline getirmiş.



şehitlerimize saygı
21/10/2007 18:18
25 Aralık 1984 Şehitlerini Anma ve Saygı Töreni

Bugün burada şehitlerimizi şükranla anmak için bulunmaktayız. Atalarımız yaklaşık altı yüzyıl hükmettikleri Balkan coğrafyasında medeniyet kurmuşlardı. O coğrafyada yaşayan topluluklar kimliklerini korumuş ve bugün devlet sahibi olmuşlardır. O huzur coğrafyasını işgal edenler, araya hep düşmanlık tohumları atmıştır. Sözde kurtulan Balkanlarda yıllardır kan akmıştır.
25 Aralık 1984; düşmanların, Türkü adalet ektiği coğrafyadan atma savaşının yeni bir halkasıydı. 1878(93 harbi) hafızalarımızdan silinmedi. Üç milyon insan Tuna-Rumeli’den Erzurum, Kerkük, Musul, Halep, Şam, Libya, Tunus ve Cebelitarık coğrafyasına kadar dağılmıştır. Geride kalanların bir milyonu savaşın acı koşulları; hastalıklar ve düşman kılıcından geçirilerek canlarından olmuştur.
Bizler, burada bulunanlar “kılıç artıklarının” torunlarıyız. Ve otuz yıl sonra Balkan Savaşı faciası milletimizi bir daha katletti. Dünya üzerimize yürüdü.
Türk’ün var olma azmi, sarsılmaz inancı ve haklı mücadelesi tüm insanlığa örnek oldu. Kılıç artıklarının torunları Çanakkale’de destanlar yazdı.
Şehitlerimiz kimdir? Nefsi müdafaa yapan, bulundukları coğrafyayı imar edenler. Maden ocaklarından ürün çıkarırken, dağları yararak yol açarken, topraktan nimet üretirken, çelik-betonla uygarlık kurarken ve ailesini, namusunu korurken can verendir. Şehitlerimiz, bazen üç-beş aylık melek Türkan’ımız, yetmişinde ninemiz, aksakallı dedemiz. Bazen nişanlı goncamız, kınalı gelinimiz, askerimiz, asker ve mahpus karısı. Şehitlerimiz; namus, şeref, vatan bekçilerimiz. Demirde, betonda, toprakta, altında ve üstünde yeryüzünün uygarlık kurucularımız…
Şehitlerimiz! Huzur içinde yatın. Biz varız. Türk, tarih öncesinde de vardı, sonra da var olacaktır ve cihana ve evrene ışık saçacaktır. Türkün adaleti ve merhameti cihana örnektir. Alparslan’ın Bizans imparatoru Diyojen’î affetmesi, Türk askerinin savaş sırasında kopardığı üzüm salkımının yerine para bağlaması, Çanakkale’de yaralı düşman askerini düşmana teslim etmesi, İzmir’in kurtuluşunda Mustafa Kemal’in düşman ordusunun bayrağına basmaması bir insanlık örneğidir. Tarihimizde sayısız örnekler vardır. Türkün adaletinden korkanlar, kendi yapabilecekleri ve yer yer yaptıkları barbarlıkları Türk’e yüklemek istemektedirler. Kendilerini medeniyetin beşiği sayanlar! Doksan üç ve Balkan faciasında niye göz yumdular? Yetmedi, kendileri Avrupa’nın göbeğinde altmış beş yıl önce insan fırınları kurdular. Mademki medeniyet iddianız var ve kendinizi insanlığı kurtarmaya yükümlü sayıyorsunuz, daha beş-on yıl önce Bosna’da, Kosova’da hayvanlar dünyasında bile bulunmayan Sırp vahşetine niye göz yumdunuz? Hayvanlar dünyasında kurbanının canını alıp da cinsiyetine tecavüz vahşeti yoktur. Tarihçiler! Bu vahşeti göz ardı etmeyin, çünkü yarın başka bir coğrafyada tekrar edebilir. Ey Avrupa! Türk’ün adaletini, faziletini örnek alın.
Ey Bulgaristan! Bulgarlar! Kimsiniz? Kendinizi sorun, öğrenin. Sizleri hep akraba gördük. Tarihinizi hanlarınızı unutmayın! Devletiniz padişahın izni ile kurulmuştur. Ülkenizdeki ilk fabrikalar, ilk demiryolu, sulama tesisleri, hanlar, hamamlar, köprüler, yollar, kervansaraylar ve daha neler neler hep Osmanlı zamanında yapılmıştır. İki savaşta yaşanan bütün acılara rağmen, 1925’te Ulu Atatürk hükümetinizle bozulmaz dostluk antlaşması imzalanmıştır. Atatürkçülüğün evrenselliğini benimseyerek Bulgarlığın değerlerini yükselterek korumak yerine, ne yazık ki o değerlere savaş açtınız. İnsanlığın yüz karası olan Hitler’le ortak oldunuz. Gök kubbe başınıza yıkıldığı zaman da başka bir canavara, Stalin’e sığındınız. Sözde faşistleri yargılayanlar kendileri de Türklerden kurtulmaya çalışarak; iki yüz elli bin insanı yurdundan yuvasından koparıp sınır dışı etti. Kızıl Faşist Jivkov tümünden kurtulamayınca, Modern Soykırım’ı icat etti. Tarihçiler! Dünya literatürüne modern soykırım kavramı girmiştir. Hitler’in Soykırımı; insanları katletti, fırınlarda yaktı, onlardan kurtuldu. Onlara artık hiçbir şey yapamaz oldu. Yok, olan insanlar da yok olmakla Hitlerden kurtuldular. Ancak, Jivkov’un soykırımından hiç kimse kurtulamıyordu. Jivkov insanların bütün maneviyatını yok ederek hatta kendi isteğinde yapılandırarak, ruhsuz bıraktığı insanların bedenlerini makine gibi çalıştırmaya devam ediyor. Aynı Jivkov otuz dört yıl hâkimiyetinde; bir zamanlar faşistlere karşı mücadele verdiği cephe arkadaşlarının hepsini harcamıştır. Son modern soykırım da tutmadı. Yine, dünyanın gözü önünde yarım milyon insanı sınır dışı ettiniz. Kurtulabildiniz mi? Hayır.
Artı değerlerimizle Parlamentonuzda da varız. Komünizm hayaliniz taşa çarptı ve tarihin çöplüğüne gömüldü. Yeni hayalleriniz de bir gün gerçek olmazsa, korkmayın biz varız. Sizinle tarih bütünlüğümüz var. Sonsuza kadar yan yana ve yer yer bir arada yaşayacağız. Jivkov’ un Modern Soykırımı tarihinize kara bir lekedir. Bizler olayları yüksek bilinçle değerlendiriyoruz. Jivkov’un yapmak istediği Bulgar halkının gerçek iradesi değildi. Kendilerini çağdaş sayan Bulgarlar, Tarihin güneşi balçıkla kapatılamaz. Gelin, geç olmadan tarihinizle barışın ve milletimin haklarını verin. Ülkenizi çağdaşlığa eriştirecek olan yine Türklerdir…
Aziz Şehitlerimiz! Sizin ruhunuzu milletimizde sonsuza dek yaşatacağız. Türk milleti Ulu Önderiyle kendine dönmüştür. Dünyanın her yerinde bilim ve adaletle, yüksek kültür ve faziletle evrenin bilinmezliklerine ışık tutarak, insanlığın istikbaline bir güneş gibi doğacaktır.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  NİYAZİNİ KALEMİNDEN
Vehbi Koc`tan bir deyis:
"Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene,
İşin varsa bir sıfır daha koymalısın,
İş seninse üç sıfır daha koymalısın,
İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha,
Araban varsa bir sıfır,
Yazlığın varsa bir sıfır daha,
Daha sıralanabilir sıfırlar hanesi...
Ancak, Sağlığın varsa bir koyarsın başına,
o zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır.
Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere..."
VEHBİ KOÇ






kurtla kuzu
........."kurt"un biri dereden su içerken, uzaktan "minik bir kuzu" gelmiş yanına... Tam su içmeye eğilmiş ki; kurt, "suyumu bulandırıyorsun" demiş... Minik kuzu, yumuşak bir sesle; "Ama kurt amca; sen yukarıdasın, ben aşağıdayım, suyunu nasıl bulandırabilirim ki?.." demiş... Kurt, "kuzu haklı" demiş; "Onu yemek için bir başka sebep bulmalıyım"... Derken, aklına gelmiş; "Ama geçen yıl, işte şuradaydın ve suyumu bulandırmıştın!"... Kuzu, "imkânsız" demiş; "Burada olmam imkânsız... Çünkü geçen yıl, ben henüz doğmamıştım bile!"... Kurt, "eyvah" demiş; "baltayı yine taşa vurduk... En iyisi mi, daha inandırıcı bir sebep bulayım!"... Bulmuş da... "Tamam, şimdi hatırladım" demiş; "Geçen yıl suyumu bulandıran senin annendi!.. Ha sen, ha senin annen!.. Ne farkeder ki?.. Boşuna çabalama?.. Ayağıma kadar gelmişken, hiç bırakır mıyım seni?.. Yaklaş yanıma!.. Şurada, hiç kimse yokken, bir güzel parçalayıp yiyeyim seni!"







 
VATAN SEVGİSİ
1.Vatan Millettin bütün değerleridir ve Namusudur.
2.Vatan insan olmaktır.
3.Vatan Millet Olmaktır.
4Vatan birlik beraberlik içinde kardeşçe yaşamaktır.
5.Vatan kısacası Namustur.Hiçbir an reslim edilemez.
6..Vatan için her şey yapılır. Ve Şehit verilir.
7.Vatan Millet adına verilen canlardır.
8.Vatan Albayraga sahip olmaktır.
9.Vatan Türk Milletinin sevgisidi,r.10.
10.Türk olmak vatanım Türkiye demektir.
Bulgaristan Türkleri ve Müslümanları her zaman Vatan veMillet
İçin Ayyıldızlı Bayrak için Balkan Türkleri olarakdireniş ve
Kimlikleri ve Dilleri ,Dinleri Konuştukları Türkçemiz için şehit lik
Pahına direnerek taşıdıkları Milli ruhla Şuurla kendi varlıklarını
Korumuşlardır. Tek sözleri Türk doğduk- Türk öleceğiz olmuştur.
Balkanoloji dil,tarih,kültür Başkanı Niyazi akkılıç-İstanbul

BULGARİSTANDA OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE KADA
3399,ADET ÇEŞİTLİ KÜLTÜR SANAT MİMARİ ESERLERİ VAR OLDUGU BİLİNMEKTEDİR. BU ESERLERİN REJİM VE İKTİDARLARIN SORUMSUZLUĞUNDAN VE Türk duşmanlığından yarısı
yıkıldığı bilinmektedir.bALKAN ÜLKELERMİN TAMAMINDA 15787 ADET TÜRK ESERİNDEN KONU EDİLMEKTDİR. BİZ TÜRK MİLLETİ BUNLARA SAHİP ÇIKARAK AÇABA ENVANTERİNİ BİLİYORUZMU. NİYAZİAKKILIÇ. BALKANOLOJİ BAŞKANI
Bulgarista Türklerine kültür eğitimtarih hızmeti lazımdır.
Bizler balkan türkleri olaraktarihimizi,kültürümüzü,türk
dilieğitimini yani temiz Türkçemizi okuyup güzeleştirmek için kültür sanat mimarimizi yaşatmak için önçe araştırıp tanıtarak balkan Türk insanımıza ve yeni yetişen Neslimize çandan sevdirmeliyiz.niyazi akkılıç


DÜNYANIN BİZE SAYĞI GÖSTERMESİNİ İSTEYORSAK,ÖNÇEBİZİM KENDİ BENLİĞİMİZE VE MİLLİYRTİMİZE O SAYĞI DUYĞU,OLMAKLA FİKİR PLANINDA EYLEMLEROLAÇAK, BU EYLEMLERİMİZ VE DURUMLARIMIZDAN, DAVRANIŞLARIMIZLA GEREKENLERİ GÖSTERELİM.BİLELİMKİ ULUSAL BENLİĞİNİ BULMAYAN ULUSLAR BAŞKA ULUSLAR İÇİNBİR AVDIR-YEMDİR. M.K.ATATÜRK.


. Bulgarista Türklerine kültür eğitimtarih hızmeti lazımdır. Bizler balkan türkleri olaraktarihimizi,kültürümüzü,türk dilieğitimini yani temiz Türkçemizi okuyup güzeleştirmek için kültür sanat mimarimizi yaşatmak için önçe araştırıp tanıtarak balkan Türk insanımıza ve yeni yetişen Neslimize çandan sevdirmeliyiz.niyazi akkılıç
 
NİYAZİNİN KÜTÜPHANESİ
BİZİM DELİORMANLI NİYAZİ AKKILIÇ,IN KÜTÜPHANESİNDEKİ KİTAPLARIN SAYISI 450NİNÜZERİNDEDİR.tÜM BALKAN ÜLKELERİ,DÜNYA TÜRKLERİ,AVRASYA TÜRKLERİ,DELİORMAN-RODOPLAR GÜLVADİSİ GİBİ EDEBİYAT,KÜLTÜR,TARİH,DİL,TÜRKÇÜLÜK MİLLİYETÇİLİK V.S. GİBİ KİTAP VARDIR. SAHİBİ NİYAZİ AKKILIÇ KİTAPLARIM BENİM CANIMDAN KIYMETLİDİR DİYE CEVAP VERMEKTEDİR. NİYAZİ AKKILIÇ İSTANBUL.

DÜNYANIN BİZE SAYĞI GÖSTERMESİNİ İSTEYORSAK,ÖNÇEBİZİM KENDİ BENLİĞİMİZE VE MİLLİYRTİMİZE O SAYĞI DUYĞU,OLMAKLA FİKİR PLANINDA EYLEMLEROLAÇAK, BU EYLEMLERİMİZ VE DURUMLARIMIZDAN, DAVRANIŞLARIMIZLA GEREKENLERİ GÖSTERELİM.BİLELİMKİ ULUSAL BENLİĞİNİ BULMAYAN ULUSLAR BAŞKA ULUSLAR İÇİNBİR AVDIR-YEMDİR. M.K.emal atatürk

GÖÇMEN DİYE KÜÇÜMSENENLER,
TARİHİN YAZDIĞI SAVAŞLARDA
EN GERİYE KALANLAR.YANİ
DUŞMANLA SONUNA KADAR
DÖĞÜŞENLER.ÇEKİLEN ORDUNUN
TİÇARET HATIRASINI SAGLAMAK İÇİN
KENDİNİ FEDA EDENLER VE DUŞMAN
KARŞISINDAN KACMADAN ÇEKİLMEK
NEDİR BİLMEYENLERDİR.
MUHACIRLAR KAYBEDİLMİŞ
ÜLKELERİMİZİN MİLLİ HATIRALARIDIR.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.
17.01.1931.TARİHİ.

Bugün 20 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol