DELİORMANDA PODAYVA KÖYÜNÜ ANLATIYORUM.
Köyün kuruluşu 24.12.1555Köyün dört bir cevresinde o zamanlar balta girmedik ormanlarla kaplı olduğundan . ve1575 yııları olduğu Varna kadılığı
Defterlerinin kayıtlarında geçmektedir.
Yüzyılları geride bırakan ejdat yadiğarı bildiğimiz Bulgaristanın Deliorman ili Razgrad- Hazergrad bölğesinin tam göbeğinde bulunan Kemallar İlçesi-İsperih baglı Podayva köyüne ait Tarihi ve coğrafi durumuna bir göz atalım.Atalarımız boşuna dememişler,Kalem kılıçtan keskindir diye.Alim unutmuş kalem unutmamış.Bende bir Podayva köyü çocuğu olarak Atalarımızın tarihi Türk Atasözlerinden yola cıkarak, köyümüzn geçmiş tarihini ve çoğrafi durumunu araştırmak için yola çıktım. Bu yolda yürümek şöyle dursun. Adım atmak bile çok güç bir mesele.Çünkü bu konuda podayva ile ilğili hiçbir kimse kalem oynatıp uçunda damlayan birkaç satırlık söz dahi geriye bir şeyler bırakmamışlar. Ne hazin. Biir vaka.Ama ben genede bulunduğum yerde unutulmayalım.Çünkü yalnızlığın beş asır tarihi mazisi olan köyümüz podayva altı mezarlığın geride kalması, bu mezarlıklarda yatan binlerce insanımızı toprak olup ve tarihe karışması demektir. Bunun yanında sayıları bilinmeyen acı ve datlı bir çok olay ve anıların gercekten unutulmuş olması gibi.Lakin zaman çok cabuk akıp gidiyor.Söz konusu ettiğimiz asırların gerisinde kalan podayva, muhtemelen bir okadar daha geride bırakacak.Şimdigeriye dönüp tarihimizi ve yaşadığımız coğrafiyanın mazisini bakıp çalıştığımız ve şahit olduğumuz olaylardan birçok yine zamanla unutalaçak.Gercek varlıklardan bircoğu ise kaybolup bilinmeyenlerin içinde tarihe karışacak. Bende bu alanda, bütün zorluklara ragmen karıça kararınca yürüyelim dedik. Hiç usanmadan, üşenmeden, bir köylünüz olarak, bir küçük müellifiniz olarak NİYAZİ akkılıç namına kendim aldım kalemi ellime,Düştüm köyün Tarihi ğeçmişini Araştırmaya,.Öğrendiklerimide not almaya. Köyümüzün uzak tarihi ğecmişini yazmak, öğrenip ulaşmak, oldukçada çok zor fakat bu alanda ilk aklıma gelen Osmanlı Arşif ve Belgeleri geldi. Benim yoluma ışık verecek ip uçu verecek, az ve çok olsa beni aydınlatacak olan ilk yardımçımız Osmanlı Türk Arşiflerindeki kayıt defterleri ve belgeleri olacagına kıt kanat kendime güvençe verdim. Böylece yola cıktığımda diyebilirimki bazı yaşlı köydeşlerimin anılarında, hatıralarından, duyduklarından esinlenerek, bazılarınında bilgilerinden,,Atalarımızın varlığını esilden nesile dile getiren Dedelerimiz ve Ninelerimizden, dinleyerek derlediğim bilğileri bir araya getirip toplayarak , elde ettiğimçeşitli bircok sayıda resim ve belğelerin, eserlerin bir araya toplanmasınla azda olsa derlediğim Podayvanının gecmişine ve yakın tarihine az ve çok ışık tutum.İlğilenen kişiler içinde bilği kaynagı olur kanısındayım. Bu nedenle, düşünçelerimi ve bilği hazinemi yazıp çizerek yardımcı olmayı uyğun ğördüm.Evet, bir köy hakkında yazılacak okadar çokneler olduğunu bana soranlar olabilir. Çevap olarak birçok şey.Atalarımızın 14 ve 16 inçi asırda Balkanlara Anadoludan akın ettiklerinde Yavuz sultan Selim zamanında ve bayazıt zamanında yöremiz Deliormana anadolunun birçok yöresinden göçler olmuş.İŞTE o ZAMANLARDA podayva köyüne iskan edilen Konya-Karaman yöresinden iskan edilen yürük ve Türkmen soylu Türklerin Deliorman bölgesine ve köyümüze yerleşmeleri ,evlerini ve havya barınaklarını buralara imar etmeleri ve yerleşmeleri Podayva köyü adında karyesindekayıt ve defterlerde yıl 1555 te birkç hanenin varlığınla kuruluşunu belirtmektedir. Osmanlı kayıtlarında o zamanlar köylere -Karye derlermiş.KAYIT VE DEFTERLERDEDE ÖYLE YAZILMAKTADIR.Podayva köyü cevresinin dörtbiryanı ve çevresi balta girmedik ormanlarla kaplı olduğundan . daha sonra insanların göçlerinle çoğalan köylüler kendilerine tarla ve bag , bahçe için karın doyurmak bahanesinle ormanları kökleyerek kendilerine geniş araziler ve alanlar acmışlardır.Tarih içersinde ise var olan bazı PINARLARIN, Mezarlıkların, konak ve Türk evlerinin, cami ve okullarının Su ve Yeldeğirmenlerinin çeşme ve mescitlerimizin v.s. Türk ve Müslüman izlerimizin gecmişte ve yakın tarihimizde yok olmaları gibi. Podayva köyüne ilk yerleşim yıllarından günümüze kadar gelen gecim kaynagı olan tarım yanı çifcilik ve Hayvancılık,MEYVACILIK,ARICILIK,BUNUNLA PARELEL OLAN GELİŞEN SANATLAR.Yılların akışında bir yandan yeni yen içat edilen,diğer taraftan yokolan,örf ve Adetler,gelenek ve göreneklerimizin kültürü,egitimi,Sağlık , Dini inançlarımız, ve mahali yönetim gibi sosyal faaliyetler gelişerek ilerlemesi.Çeşitli devirlere ait siyasive sosyal ekonomik sivil yaşam şartları,Yılların akışınla tarımın gelişmesi,kooperatifleşme yılları. Köyümüzün temelini atanlar ve kuranlar. Bunların var olan sulalelerini bulmakve öğrenmek.Deliorman Türklerinin kaderindeki silinmeyen Anadolu göç olayları,Totaliter Jivkof yönetimindeki, SOSYALİST REJMİN UYĞULADIĞI BASKILAR.,İsim değiştirmeler,, Katiliamlar, zulmün kara günleri, hep var oluşu hiç sinemizden çıkıp unutulurmu. Yılların içinde hayatın çeşitli yönlerine derin izler bırakan olaylar ve şahıslar. İşte bu kitabımda veya yazılarımda muhtemelen sorulabilecek bazı sorunların cevabını içine alan konulardan bazıları.Yukarıda sıraladığım bazı benzeri konuları inceleyerek acilen yerie getirebilmek için bazı köydeşlerimizin an ve bilğilerinden yararlandım.Mesela.Rahmetli Mustafa hoçanın,Memişlerin selim aganın,Hacıoğluhüseyinaganın,KAYMAKÇI MUSTAFADAN, Topal hüseyinden,Çakır mehmed dayıdan,İBRAHİM AGALARI SABRİDEN,Ramis agadan,CİBER AHMED,, ÇELİLLERİN Mehmed aga,DEDE RECEP, Köragaların Halil,ŞABAN GÜVEDEN, NASUF GÜVEDEN, Rahmetli babam İBRAHİM AKMAHMUD, AMCAM ömer ak mahmud, amcam Ahmed AK MAHMUD,kadın köydeşlerimizden,Müzeyen, zayde, hafize, ayşe, Fatma, emine, v.syaşlı büyüklerimizden ve analarımızdan , ninelerin anlatıklarından delil olarak sadece gercekleri dile getirerek delil ve belğe olarakta bazı evrakları, belgeleri, resimleri, ortaya koyarak ilği duyanlara hiçbir teredüt bırakmayacaktır. Köyümüzün Bulgar komşularımızdan çok yakında ölen 30 YILLIK Tarih öğretmaeni olup köyümüzün geçmişini iyi bilen MERHUM Georgi ANGELOF tarih ve kültür etkinliklerine istinade yazdığı bazı tarihi delillerde Bulgarca olarak tercümeleri kaynak olarak yazımda yer alacaktır.Diğeryandan Osmanlının evraklarıda okunarak daha güzel araştırılıp inçelenerek büyük emegi gecen MERHUM Mustafa hocanın, Kadir Müstecebin, HALA AYAKTA DURAN ÇOK SEVİMLİ ÖĞRETMENİM BULUNAN İbrahim MEHMED,Şükrü Halil,YİNE Rahmetli Hacı Hüseyin hoca gibi degerli kişilerin köyümüzle ilğili Osmanlıca yazıların ve evrakların okunmasında ve eski tarihi hatta Kabristan Taşlarındaki Kitabeleri okunmasında inçelenmesinde çok büyük katkıları olmuştur.Köyümüz Podayvanın Güneyinde Şumnu,Kuzeyinde Silistre,Kuzeybatısında Razgrad ve Russe, şehirlerinin tam ortasında bulunan Deliormanın İsperih-Kemallar ilçesinin şimdiki Belediyesinin 22 köyün en büyük köyü olup Podayva- Ayvaaltı köyümüz uzun müdet çevre köylerinede belediye olarak hızmet vermiştir.Köyümüz Ayvaaltı- Podayva yaklaşık beş asırdır var olan Tarihini şüphesiz bu yapıtıma yani eserime toparlamaya zoraki başarmış oldum. Bununla birlikte bilği ve imla yanlışlarıda yapmış olabilirim.Ançak hiç yoktan bu kadarını koyduğumuz için OKUYCUMUZ KENDİSİNDEN Allah razı olsun derseler memnuniyetim herkese eşit seviyededir.Teşekürlerimide peşinen kendilerine derin bir içtenlikle sunarım.Bizlerin yani Atalarımızın diyarı Deliorman Podayva köyü yadiğarımız olan, Degirmen kulagındaki vadimizdeki Koça Hüyük,cevresindekii onlarca pınarları ve su kuyuları ve kaynakları,gölleri,İKİ ADET Osmanlıdan BAYAZITIN TORUNLARININ Taşyapılı Çeşmelerini kimler nasıl unutabilirler.Köyümüzün dört bir yanında var olan göleri şarman, degirmen kulagı, gaytanlar, balçımahle gibi hiç unutulurmu. Ekinliklerimizden, Çeçme, karşı, kışlaarkası, yurtluk, korualtı,sivriburun, peştere,, gibi ekinlik tarlalarını kimler unutur. Taze taza yemyeşil zümrüt gibi meralarınıi ovalarını cayırlarını, ormanlarımızı, podayva köyü Türk insanı nasıl unutur. B saydıklarımın hepside köydeşlerimizin büyük küçük hepsinin sinesinde anı ve hatıraları var olup silinmeyen izleri vardır.Bütün bunları sırasınçc köydeşlerime yazarak hatırlatmayıda bir müellif olarak Niyazi Akkılıç olaraktan okuycuma takdim etmekten gurur duymaktayım.Şöyle bir hatırlayarak 1950 ve 70 yılları arasında, Podayva Türk ve Bulgar ve Müslüman , roman OLMAK ÜZERE DÖRT OYMAK İSANIMIZ VARDI.. Her akşamüzeri ,her mahlenin çeşmesinden su alabilmek için işinden eve dönen köydeşlerimiz çeşme başlarında kalabalık toplanmakta idi.Bu durum hala gözlerimin önünden gitmeyor. Yaşlısı, gençi, çoluk çoçuk, kadın erkek, GENÇ KIZLAR VE GELİNLER, ŞEN ŞAKIRAK BİR ARAYA GELMİŞLER ÇEŞME BAŞLARINDA NEŞELİ VE SEVİNLİ SOHBETLERİNLE BİRLİKTE GENÇ AŞIKLARDA ÇEŞME BAŞLARINDA NİŞANLISINI VE SÖZLÜSÜNÜ BEKLEYOR VEYA KOLLAYORDU.
Bu esnada buluşan kumrularında sohbetleride çok hoş oluyordu.BAZILARI BİR YANDAN KOFALARINI, TESTİLERİNİ, BAKIRLARINI DOLDURURKEN Dolduranlarda su agacına gecirdikleri bakır ve KOFALARI NEŞEYLE OMUZLARINDA EVLERİNE TAŞIMAKTAYDI. O YILLARDA YAŞAMANIN VE HAYATIN ÇOK GÜZEL BİR ZEVKI VARDI. Diğer yanda ise hoş seda ve ıslıklar içersinde öküzlerini ve atlarını sulayan büyüklerimizde Babalarımız ve büyüklerimizdi.ozamanın giyim kuşamıda bir başka idi.
ADETTA İSANIN GÖZBEBEGİNİ KAMAŞTIRIYORDU.Köy Delikanlıları fesli ve cepkenli,, sırma kuşaklı, feslerin üzerinde sarıklar, kızlarımız ise oyalı mendillerlen bindalı eşarplarlan, elbiselerlen, işlemeli sırma kolanlarınla adeta türk varlığının benliğini ve varlığını kanıtlayordu.Eger işin esasına bakacak olursak bunlarda Türk varlığına ve Tarihimize birer belgeseldir.Çünkü o ğünlerin çekilen resimleri belğe olarak Türklüğümüzün zenğin eserlerini sergilemiş oluyor. Bütün bunları anlatmadan ve yazmadan nasıl geçilir ve bırakılır.
KÖYÜMÜZ AYVAALTI - PODAYVA
Osmanlının Balkanlara yayılması ve BULGARİSTANDAKİ HAKİMİYETİ BEŞYÜZYIL SÜRMÜŞTÜR..Yaklaşık500 yıllık zaman içersinde birçok şehir ve köy Sultan selim Bayazıt zamanına yaklaşarak köyümüz podayva da bu zaman içersinde1543 ve 55 tarihinde İÇ ANADOLUDAN Konya ve Karamandan göç edilen yürük Türkmen Türklerinin yerleşmesinle köyümüz gelişmeye ve büymeye başlamıştır.Bu TARİHTE Osman DURALI,
Sadık Abdullah,,akif Halil ismindeki üç hanenin koyunlarının yazılı olduğu kayıtta bir belğe bulunmuştu. Bu ZAMANLAR KÖYÜMÜZ Silistre vilayetine baglı olarak bulunuyormuş.Silistre Osmanlının en güvenilir önemli yolarından ve merkezlerinden biri imiş.Zaten bu yıllarda Deliorman ismi üstüne balta girmedik ormanlarınla kaplı imişPODAYVADA DİĞER KÖYLER GİBİ İSTANBUL-SİLİSTRE YOL GÜZERGAHINDA ormanlık içersinde bulunan bir köymüş.Köyün kuruluşu ilkten üç hane ile başlamış daha sonrada 7 hane olmuş böylecede senelwr geçtikçede üredikçe üremiş.Böylecede bu günkü duruma gelebilmiş.İLK Balcımahle kurulmuş.Balcımahleye giderken bir zamanlar arka bahce dediğimiz yasaklık gibi kulanılan tarlaların avluya alınması içleri irili ve ufaklı binalarlan doldurulan Köy kooperatifi, TKZS/ İdari işletme binaları, sıraya dizilen ahırlar, sayvantlar, tamir bakım atölyeleri, ile garaj iribaş inek ve atların, bakımı yapılırken köylülerin buralarda kuvan arısı gibi çalıştıkları nı bundan 20 yıl önçesini iyi biliyorum.Bunların unutulması ve ortadan silinmesi unutulmadığı gibi bu ğün inkaz halinde kakan ve yıkık dökük bu yapı eserlerinin insanlarımıza jivkofun baskılarını tekrar hatırlatmasını dile getirmektedir.Zaten bu yıkılan kooperatif yapılarının tuğlasını, kiremedini, kerestesini köylüler yıkımlarda birçogunu kendi aralarında paylaşmışlar adeta Berlin duvarının yıkımı misali.Böllecede LENİN Kooperatifinede son noktayı koyarak totaliter Jivkof rejminden kurtulmuş oluyorlar. .Deliormanın bütün köylerinin inşaatlarında kulanılan kereste ve agaç işleri hep ormandan kesilen ulu meşelerin varlığınla meydana getirilmiştir.PODAYVA KÖYÜDE BU ŞEKİLDE İMARINI TAMAMLAMIŞTIR. HATTA CAMİLER BİLE ESKİDEN kalın yarma meşe agacından olduğu açıkça gözükmekteydi.Hatip mahlesindeki yol üzerindeki Mesçitin yanındaki geniş alandaki Su PINARININ Tarihide BİLİNMEMEKTEDİRBilende yoktur.Derinliği 40 metreden su çıkmaktadır. Günümüzde çıkırık yani keleve kulanılır. Podayvanın kuruluşundan bu ğüne kadar hala hızmet verek insanımıza ve köylünün hayvanlarını sulanmasınada yardımçı olmaktadır.Köyümüzde bu Su pınarı gibi önlarca su kuyusu- pınarı bulunmaktadır.Bu PINARLARIN YANI SIRADA İKİ ADET Taşyapılı Tarihi Çeşmemiz vardıe. İNSANIMIZA VE HAYVANLARIMIZA BOL MİKTARDA DATLI SU SAGLAYARAK KÖYLÜMÜZÜN YÜZÜNÜ GÜLDÜRMEKTEDİRLER.Bu Taş çeşmeler Değirmen kulagı vadisinin Koça Hüyük altında bulunmaktadırlar.Köyümüzde pınar ve çeşmelerden başka muhtelif yerlerde 25 adet GÖL-GÖLET VARMIŞ ŞİMDİ İSE BUNLARDA BEŞ ADETİ KALMIŞTIR.
PODAYVANIN CEVRE KÖY VE ŞEHİRLERİNE BAGLANTILARI
Deliormanın tam bagrında bulunan Podayva köyü İsperih- Kemallar yolu ile Razgrad-Hazergrad, Şumen,Varna, Silistre, Dobric- Hacıoğlupazarcık, RUSSE- Ruscuk baglantıları vardır..Podayvanın etrafını cevreleye en yakın köylerde şunlardır.Kabullar, Ortamahle,, Osmanmahle,,Ferhatlar,AKcalar, Nasufcular, Dursunköy, Yusufhanlar, Davulçular, Enbiyalar,Kuvancılar, Habib köy, Kılıçköy, Aslan köy, KIDIORKÖY, Hüyüklü ve Rahmi aşıklar gibi köyler 17 aded köy podayvaya uyakınlığı ile sarmalamaktadır. Bu köylerin hepsi Bulgarlaştırılarak Türk isimleri değiştirilmiştir.Yakınlıkları 1 KM . den2,3, 4,5,8,10. km. kadar ara uzaklığı vardır. Köyümüz Bu köylerin tam ortasında bulunmaktadır.Köyümüzün doğal ğüzelliği yörede güzel bir manzara ile cennet gibi görünmektedir.Köyümüz zaten bilindiği gibi merkez konumda olup adeta bir ket misali gelişmektedir.Lakin bu güzel imarleşmanın güzeliğini son 1990 yılında Totaliter Jivkof rejminin yıkılmasınla ARDINDAN GELEN Demokrasinin Başlangıcına kadar Köyümüz yarım asırdan fazla Belediyecilik yapmıştır., Birçok yakın köyümüze cevresinde büyük hızmetler götürmüştür.Şimdi İSE Hak ve Özgürlük Hareketinin gelmesi ve Demokrasinin Bulgaristaa yerleşmesinle birlikte İsperih- Kemallar İlçe Belediyesinin en büyük 2150 kişilik bir nufusunla PODAYVA KÖYÜ Kemallar Belediyesine baglanarak Muhtarlık konumuna düşürülmüştür.İlimiz Razgrad da 37 km,Şumnu iline45 km,Silistre70 km, Dobriçe85 km,Varnaya 120km,İÇEMİZ İsperihe- kemallara ise 8 km dir. Ruscuk şehrine 90 kmdir,KOMŞÜ İLÇE Dulova- AKKADINLARA 30 KM DİR. Köyümüzün bütün yolları asvaltolup DOĞRUDAN GİDEN KARA YOL STABİLİZE Yollarda vardır.Mesela,Osmanmahle, feratlar, Ortamahleye, Nasufcular, BALCIMAHLE, ENBİYALAR. Habibköy, gibi köylere toprak stabilize yolardan gidilmekte hala bir manası yorktur.Kköyümüz PODAYVANIN İMAR PLANI 1932 YILINDA CİZİLEREK CADE VE SOKAKLARI MERKEZİ KENT TİPİNDE OLUP ASVALT YOLARINLA KAPLIDIR imar yerleşim planlarıda uyğunluğuna göre uyğulaarak hızmete acılmış bulunmaktadır.Köyümüzün merkezinden, Razgrad, ruscuk, silistre, Varna şumnu, dobric, ana yoları gecmektedir.Bbu nedelede daha çok köylü insanımızda bu yoların cevresinde evlerini imar ederek yerleşmişler. Köyün hızmet binalarının imarıda Belediyesi, okuları, okuma evleri, saglık oçagı, DÜKKANLARI, MANAVI VE PAZARLARI NALBURU, KUAFÖRÜ VE BERBERLERİ, kültür oçakları veteriner binası v.s. hep köyün merkezi yerine inşa edilerek kurulmuştur.Köyümüz podayva 1930/90 yaklaşık 60 yıl içersinde Bulgarlar genelikle köy merkezini istila ederek yerleşmişler di. Lakin son günlerde DEMOKRASİNİN Gelişinle Totaliter Jivkof rejminin yıkılmasınla birlikte türk köyleri bizlere uyğun olmaz düşünçesine saplanarak KÖYÜMÜZDEKİ BULGARLARIN GENÇLER VE BİRÇOĞUNDAN FAZLASI podayvayı terk ederek büyük şehirlere göç edip gittiler. Köyümüzde bulunan evlerini ve yerlerini dışarıdan gelen Romlara ve Müslüman Türklerine sattılarBöylecede şimdi köy merkezindeki Bulgar mahalesi tam olarak Türk Müslüman mahlesi olmuştur.Podayva köyüne büyük canlılık veren sosyal hızmetler ve ekonomi hızla yapıldığından köyümüze adeta bir canlılık vermektedir. Podayvaya genel bir kuş bakışı yapacak olursak Toprak- Arazi şekli aşagı yukarı22,750 dekar bir alanı kaplamaktadır. Bu alanın 18650 dekarı işlenir arazi olarak kulanılmaktadır. 2500 DEKARI İSE Orman arazisi olarak bulunuyor. Geriye kalan1050 dekarıda köyün cevresinde bulunan çimlik ve meralarımızdır.Köyümüz podayvada1956/60 arasında köyümüzün Sivrıburun ORMANI VE Dagyamacı ormanının bir bölümü temelden köklenerek işlenir araziye yani tarlaya cevrilmiştir. Yani bu bakımından Tarlaların dekar oranlarındada bir değişiklik olmuştur.Köyümüzün egilimi ve Yüksekliği, Tepesi pek fark edilmez Çünkü çok düzlük bir alana kurulmuş bulunmaktadırSokakları ve yolları güzel bir şekilde düzenlenmiştir. Köyün meili Çeşmelerdeki su sıkıntısını varlığına bazen varılsada genede konu olabileçek bir durum asıl etmemektedir. Yani meili yoktur.Bulgar mahlesinden, Yukarı ve aşagı mahlenin sokaklarından toplanan yagmur ve kar sularını istikameti Merkez cami sokagından gecerek Şarman gölüne akmaktadır.Tarım Tarım kooperatifi istikametinden gelen sularsa Balcımahle içerisinde gelen sularla birlikte Balcı mahle gölüne akmaktadır.Böylece akan suların meyiliğinde buna benzer azcok bizi ilğilendirecek bu özelikleriyle gereken iğliyi nasıl gösterilmesini gözler önüne serğilemektedir.Köyümüzün düz oluşu ve işlenir arazisi ve tarlaları, bahçeleri, hep aynidir.Doğu yöndeki Peştere ve sivri burun EKİNLİKLERİ VE TarlalarıBİRAZ MEYİLİ BULUNMAKTADIR. Yani biraz bayırıları bulunmaktadır.Köyümüzde Büyük baş hayvan ve Küçük baş hayvan otlatılan meralar ve çimliklerimiz,movalarımız çok azdır. Hemen yok deneçek kadar azdır. Şarman göçlüğü, Domuzğölçüğü,Korualtı,, Degirmen ovası, Balcımahleovası, Çeşme kulagı vadisi, gibi yerler MERALARIMIZ SAYILIR. Daha çok düz az meyili yerlerdir. Köyün büyük ve küçük baş hayvanları otlatanlar, güdenler, her zaman doğa ile içedir.Korualtı ormanının arkasında bir Mikroyazovir/Baraj/ bulunmaktadır. Buradaki SULAR Hayvanların sulanıp bazı köylününde arazisini suladığı gibi Balık yetiştirmede de fayda getirdiği görülmüştür.Balık yetiştirmedende köylümüz az biraz gelir saglayarak dadınça balık yemişlerdir. Bunun dışında köyümüzün geçe ve gündüz hiç durmadan akıp giden Tarihi Degirmen KULAGI VADİSİNDEKİ Osmanlı Çeşmeleri Yani TARİHİ İKİ ADET TAŞ ÇEŞME Sultan selim Bayazıt zamanıdan bu ğüne kadar köyümüz insanınla birlikte cevre kölülerde soğuk sularınla hızmet vererek ün kazanmışlardır.Ayni zamanda buradaki iki tarihi Taş yapılı eser Türk ÜLTÜRÜNÜN Mimari özeliklerini yaşayan Türk ve MÜSLÜMAN HALKIMIZA GÖSTERDİĞİGİBİ genç neslimizle ,Torunlarımızada tarihte bir yaprak misali örnek olarak atalarımızın mirası olarak değerlendirmeleri olmaktadır.Bu tarihi çeşmelerin 350 ve 400 yıllık mazisinle yapıla bu çeşmeler yazılan kitabelerine göre Doğu anadoludan ve horasandan gele Türklerin göçleri zamanında Deliorman BÖLĞESİNİN Ayvaaltı denen bu ğün Podayva köyüne gelen Erzurum Türklerinden Koça kadın Fetiye nine tarafından çöken harab olan bu ğüzelim iki taş çeşmeyi RESTORE VE tadilat etirerek Allah rizası için faaliyete gecirdiğiBİRÇOK KÖYLÜMÜZÜN BELİ BAŞLI BÜYÜKLERİNDEN ANLATILAN ANILAR VE HATIRALAR BİR MASAL MİSALİ GİBİ DİLLERDE DOLAŞMAKTADIR.Bu iki yazılı Taş çeşmenin namı nışanı köyün dışındaki köylere ve tüm DELİORMAN BÖLĞESİNE YAYILARAK susuz yıllarda bu civarda bulunan tüm köylü insanlarına ve hayvanlarına su temin etmişlerdir.Helede Koçahüyük ALTINDA BULUNAN Koça Çeşmenin SOĞUK DATLI SUYUNA HİÇTE DOYUM OLMAYOR.Buradan her su içen KÖYLÜMÜZ VE CİVAR Türkleri her yudumladığında ALLAH RAZI OLSUN DEMEKTEDİR.Buradaki suları PODAYVA Köylüleri gibi diğer çevre köyleride bu çeşme sularını menba suyu olarak kulanmak için ÖZEL ARABALARINLA GELEREK SU ALIP İÇECEGİ SUYU TEMİN ETMEKTEDİRLER.. Bu konuda Suların tahlilinide her yıl KÖYÜMÜZÜN MUHTARI Kemal Mehmed Çeşme SULARININ kirliliğini ve içilip içilmeyecegini saglıkllımı değimli diye tekik ve tahlilini heryıl yaptırarak köylü insanımızda içilebilir bu menba suyunu zevkle zemzem suyu gibi rahatlıkla içmektedirler.Hatta burada PODAYVA KÖYÜ, ortamahleköyü, Kabullar KÖYÜ, Osman mahle köyü, HATTA FERHATLAR KÖYLÜLERİ DAHİL BURALARDA Piknik düzenleyerek baharı kutladıkları gibi, bazende çeşitli tören ve kutlamalarda burada eglençeler düzenlemektedirler.Köyümüzün Kulaktaki Mikroyazovirinde/Barajında ise çanlı balık yetiştirmektem ve üretmekten köy ekonomisine ve ticaretine destek saglanmaktadır.Bu NEDENLEDE Barajdaki saglaacak gelirde bir payda köyün şanlı Futbol takımına verilecegini sayın köy muhtarı Kemal Mehmedin konuşmasından duymuştum.Bu duyuruyu Takımın futbol hocası Zayid Osmanda sorduğumda doğrulamıştır.Deliormanın Razgrad ili Podayva köyü Futbol TAKIMI BÜTÜN İL TAKIMLARI ARASINDA ÜÇÜNÇÜ SIRADA YER ALMAKTADIR. Evelden köyümüzde 25 göl varken bu ğün bunların sayısı 5 adet olarak kalmıştır. Bunlardan biride Baraj dır.Susuzluk zamanı PODAYVAve cevre köylüleri bu kalan gölerde ve barajdan büyük imkanlar saglamaktadırlar.Bu Barajın ve Çeşme kulagı cevresinde olsun su içen hayvanların öglenleri koyu gölğelerde yatarak dinlenirken getirdikleri gevişleri insana adeta huzur vermektedir. Helede köy çobanlarının ve sığırtmaclarınında ekmek torbalarını acarak büyük iştahla yemek yimelerinin lezetine, diğer yandan köylülerimizin gençlerinin ve çocuklarının bu BARAJLARDA VE GÖLLERDE SERİNLEMESİDE BİR BAŞKA GÜZELİK OLUYOR. Bütün bu sevinç ve zevklerin yanında tarihte acılarda peyda olmaktadır. BAZENDE BU GÖLERDE YÜZEN VE SERİNLEYEN YÜZMEK BİLMEYEN ÇOCULLARDA ŞEHİT OLMUŞLARDIR. Bazı defada hayvan sularken kırılan Buzlara kavuşup ölen kurbanlarımızda olmuştur. Bu gibi acılı dramları büyüklerimizden çok defa dinlemişimdir.Tarihi kayıtlara göre köyümüz podayva1870 yılına kadar Şumnu vilayetie baglı imiş.Şumnu valisin,n divanı Hümayini yazılışı1759 tarihli bir belgede gecmektedir.Deliorman bölğesiYürük ve Türkme Türklerinin 326 adet oçak yerleşmesinden
Müteşekildir.Bu zamanlar Tuna şehri Silistre vilayet imiş. Deliormanda podayva gibi kurulan birçok köy dahil buraya baglı imiş.Hatta başbakanlık Arşif kayıt defterlerine göre Karadenizden Burgaz-karnibad,tutunda Tuna BOYU Niğbolu- Nikopol. Kadar hep bu valiliğin emrindeymiş.Şumnu ve Razgrad ise kaza merkezi olarak biliniyormuş.Köyümüzün bulunduğu Deliorman bölğesinin tarihine bir bakalım.Balkan ülkesi bilinen Bulgaristanda en eski yerleşim yeri bilinen yerlerdendir.Toprak ve Mülk sahipliği yapan yörelerimizin İzid Slavların yerleştiği yerlerdir.Kuzey Bulgaristanda yedi Slav kavimi varmış.Kuzey Deliormana kuzeyliler devamlı Slav kavimi olarak yerleşiyor.İlk defa660 yılında AtaBulgarla Bizansın izni ileuyruk olacak kuzey Dobrucaya yerleşiyorlar.Topyekün sayılarıda 10 ve 25 bina arasında biliniyor.679 yılında Bizans orduları bozguna uğratılarak,Tuna ve KoçaBalkan arasındaki bölğeyi ele geciriyorlar. Orada bulunan Slav kabilelerinin egemenlikleri altına alıyorlar. 681 yılında ASPARUH Bulgar Devletini kuruyor.Bizans bunu devlet olarak tanıyor. Bu arada bir Türk topluluğu Kuber han yönetiminde Makedonya dinini DEVLET OLARAK BENİMSEYORLAR.Tahtıdan feragat eden Borisin yerine oğlu Vladimirin gecmesi ve eski Şaman inançındakilere serbestlik tanıyor. Bunu gören Boris oğlu Vladimiri tahtan indirip küçük oğul simon tahta çıkıyor.Daha sonrada vladimirin gözlerini uyduturuyor..ÇIKARIYOR.Sonrada öldürtüyor.Bundan sonra Bulgar devletinde Bulgar ve slav diye iki etnik gurup anılmaz oluyor. Yıl 1018 Bulgaristanda Bizans Egemenliğine giriyor.Bu dönemde bulgaristanda yeni iki Türk Kavimi görülüyor.Pecenekler ve KUMANLAR. 1025 YILIbüyük kümeler halinde gelen kumanlar ve Kıpçaklar ve beraberindeki Gagavuzlar/oğuztürkleri/ de gelip Balkanlara-Bulgaristana yerleşiyorlar.Kumanların gelişi 1241 yılında,Bulgaristan bunlar kumanlar,Bulgarları Bizans bagımsızlığından kurtarıyor..1055/64 yılları arası pecenekler önçe Bulgarlarla daha sonra Bizanslarla döğüşe döğüşe100000 kişilik ordusunla Tuna NEHRİNİ GECEREK Silistre şehrine ve Deliormana ve Dobruca yörelerine yerleşiyorlar.. 13 ünçü yüzyılda daha sonra doğrusu 280 li yıllarda Selçuklulardan Saru SALTUKLA BERABER12000 Türk Dobrucaya yerleşiyor.ÇekTARİHCİSİ k.İrecekDELİORMANADINIkUMAN Türklerinden kaldığı anlaşılarak TELEORMADAN Geldiğini her ikisinide Türkçe olarak Deliorman anlamına geldiğinikastetmektedir Gercektende Deliormanın Osmanlınınburalara gelmelerinden öncede Deliorman vardı. 12 İNCİ ASIRDAbİZANS KAYNAKLARINDA Deliorman yazdığıdas, denildiği biliniyor.Deliorman bölğesi Osmanlı Türklerinin çok önem verdiği ve üzerinde çok durduğu bir çoğrafiyadır. Bölğenin tarihini araştıracak, inçeleyecek ve yazacak çok malzeme var. Yani bu işler gönül meselesi yeterki azimle çalışacak adam olsun.Buraları Osmanlı- Türk toprakları olunça değişik yürük aşiretlerininve Türkmen çemaatlarını oluşumunla farklı cemaatlarında yerleşim yerleri olmuştur.Mesela.Hazergrad- Razgrad,Şumnu- ŞÜMEN,Silistre, Varna,, Dobric- Hacıoğlu pazarcık,Eskiçuma- Tırğovişte,Russe- Ruscuk, topyekün yedi vilayet Deliorman diyarı olarak geciyor.Bölğe olarak iseTunaovası,Deliorman,GERLOVA,dobruca,KARADENİZ, KIYISI GİBİ 5 BÖLGEYE AYRILMAKTADIR.yazılı belgelerde ilk defaDELİORMAN adıAşık Paşazade1393/1481 tarihinde geciyor.Sultan Bayazıtın oğulları MUSAcELEBİ İLE Mehmed Celebi arasında süren koltuk kavgası kısa bir zaman süre ortaya cıka ŞEYH Bedrretin isyanı buralarda başlayor.1388 yılı Sultan Bayazıt han SADRAZAM alipaşayı Bulgaristana göderiyor.Bulgar carı Vergi vermeyi kabul ediyor. Silistre kalesinide Türklere bırakıyor.Sonrada SULTANIN DİZİ DİBİNDE ÇÖKEREK Sultanın önünde af dileyor.Böyleliklede bütün Bulgaristan toprakları Osmanlı devletine katılmış oluyor. 1609/1657 yıllarında e kısa yoldan DELİORMAN KATİP CELEBİ ENDOĞRU ŞEKİLDE TARİF ETMİŞTİR. Hatta gezginçiliği sırasında AYVAALTI-podayva köyünün Degirmen kulagında Hüyük dibindeki Koça taş çeşmelerin çevresinde mola vererek dinlenmesiDeliorman bölğesi genelikle RAZGRAD, -İsperih-kemallar,,Şumnu-yenipazar, Silistre- AKKADINLAR, ARASINDA KÖY VE ŞEHİRLERİ İÇİNE ALMAKTADIR. Daha sonra geişletilerek kuzey doğu Bulgaristanı adı olarak Deliorman kurulmuştur. BurayadaHacıoğlu pazarcık- Dobriç,Varna, Russe,RUSCUK,Eskicuma- Tırgovişte, bu dört ilde eklenerek DELİORMAN GENİŞLETİLMİŞTİR.Evliya celebi1611/1682 yıllarında deliormanda 160 üzerinde köyden konu ediyordu YÖRENİN GENELİKLE MEŞE, PALAMUT, AHLAT, GÜRGEN, AKÇAAGAC, ARMUT, DIŞBUDAK KIZILÇIK GİBİ BOL AGACLARLAN ÇEVRİLİ OLDUĞUNU YAZIYOR. Orman olmayan yörelerde ise bol Ot ve meralardan konu ediyor.Bu gü artık gecmiş tarihimizi geriye bırakarak yeni çagın Teknolojisinle Ve Atom çagının yeni ğelişimine ayak uydurma zamanıdır. Artık tarımdada birçok makineler girdi BİÇER DÖVERLER, KULTUVATÖRLER, TRAKTÖRLERİN DERİN SÜRÜM YAPAN PULUKLARI, EKİM YAPAN MAKİNELER , KABAK TOPLAYAN MAKİNELER V.S. BİRÇOK YENİLİK KÖYLÜNÜN BU ĞÜN HER GECEN GÜNLE YARARINA OLMAKTADIR.Artık dünyamızda Bulgaristanda kalkan totaliter jivkof dönemi Türk ve Bulgar halkına Demokrasinin ışığını sactı. HERKES HÜR VE ÖZGÜR OLDU.. Bunun için her köylü ve birey kendi topragını ekip biçecek çalışarak kendi ekmegini kendisi kazanacaktır.Gelecek şehirde olsun köyde olsun artık kendi yolununu doğru istikameti herkes kedisi çizerek ilerleyeceklerdir.BUNUDAPODAYVAHALKINA SAMİMİYETLE BİLDİRİR AZİMLE KARDEŞÇESİNE BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE İNSANCASINA YAŞAMLARINI KENDİLERİNİN İDRAK ETMELERİ GEREKTİĞİNİDE ÖĞRENMELİDİRLER.
Niyazi akkılıç razgrad ili isperh ilçesinden 1970 yılı göçmeni adına yazılmıştır. İrtibat: niyaziakkilic@hotmail.comTel.05357910694http://podayvacom.tr.gg/
tıklayınız.