Evinde kumaş ve kilim dokuyan aalar, gelinler, kızlar düşündüğüm bu mezuda balkan ülkesi
Bulgaristanın Deliorman bölgesinin Razgrad ili Podayva köyünde ki beni daha çocukluğumdan büyleyen ve bu sanatın aklımdan çıkmayan soru beynimde iyiden iye peydahlanmıştır. Açaba andoludan bulgaristana ve deliormana gelen Türk Anasının ilk sanatı ne olmuştur.Kadın,Ana,Sanat..Bütün bunların hepsi çok düşündürücü kavramlardır.
Biraz araştırır ve inçelersak Türk ANASININ İLKmeydana getirdiği sanat eserinin Halı olduğu kesinlikle anlaşılmıştır.Halıyı oluşturan görkemli ve bakımlı hale getiren bu ,,ERİŞ,,
ACABA NASIL ORTAYA ÇIKARILMIŞ.Bu argac nasıl olmuşta Halıya HANACILIK ETMEYE BAŞLAMIŞ. BÜTÜN BUNLARI UZUN BOYLU ANLATIRSAK bizim kalın bir roman yazmamız gerecek.Bunun için güzel ülkemiz deliormanda gerek Türk halkının evlerinde gerekse diğer Bulgar insanlarının evlerinde el dokuma sanatının hayli gelişmişliğini
Görmekteyiz.Bu dokuma sanatının kurulum şekli tamamen Agaçtan yapılan Tezgahlarla ,biz Deliorman Türkleri bu tezgahlara-,, ÇUFALIK,, DEMEKLE YETİNİRİZ.iPLİKsardığımız
Aletede CIKIRIK,, denmektedir.Bu TEZGAHLARSON 20 YÜZYILA KADAR KENDİ VARLIKLARINI KÖYLÜLER VE KENT İNSANLARI ARASUINDA koruya gelerek bu
Günlere ulaşılmıştır.Tarihimize bakacak olursak, yapılan araştırmalara göre ilk dokuma tezgahları Mısırlılar tarafından bulunup kurularak geliştirildiği bilinmektedir. Daha sonra14 çü yüzyılın başlarında Anadoluya ,Anadoludanda balkanlara ve Bulgaristaa yayılarak önemli bir yer almıştır.Deliorman bölğesine ise bu Dokumacılık işlemleri 15 inci yüzyılın sonlarında Konya-Karaman bölgesinden gelen iç Anadolu TürkleriniYürük ve Türkmen
Türklerinçe Deliormana GETİRİLEREK bu bölgede büyük ölçüde yayğınlaşmıştır. Bu Dokuma tezgahlarının büyük önemini görelerçede daha geniş çapta yaygınlaşarak Bulgaristandan, Makedoya, Kosova, Saraybosna ve diğer balkan ülkelerine kadar uzantısını genişletmiştir.Balkanlarda Koyunçuluğun geniş alanda üretilmesi ve genişletilmesinle elde edilen Yün ve Yüncülüğün çoğalması ve işlem görmesi için bununla birlikte Tarlada yetişen Pamukçuluktan elde edilen pamukçuluk ipliğinin işlenmeside DAHA ÇOK KUMAŞ VE GİYİSİ ÜZERİNDE BÜYÜK ÖNEM KAZANMIŞTIR. Halıçılık ve kilimçilik daha sonraki sıraya kaydırılmıştır.Deliorman köylerinde yapılan Bez dokumacılığı , kumaş yapımı daha çok çevirmeli çıkırıklarlaniplik iğirme ve Mansura sarma işlemleri yapılarak yünün veya pamuğun iplik haline dönüştürülmesinle büyük ustalık ve maharetli ellerin büyük becerisi ile
El sanat KÜLTÜRÜ varlığından bu günlere kadar faydalanılmıştır.Bu iğrilen tüm ipliklerin Dokuma tezgahlarında kumaşa dönüştürülerek, giyim, kuşam, örtü, döşek v.s. olmak üzere
Kızların kendilerine Ceyiz hazırlama işlerinde dahi büyük önem kazanmıştır. Avrupa ve Balkan inasanları Türk insanıyla birlikte bu dokuma tezgahlarını zamanın ilerlemesinle ve teknolojinin gelişmesinle modern ve otomatik dokuma sanayisine ve tesislerine cevirmişlerdir..Modern tesislerin kuruluşuna kadarda en yakın günümüze kadarda evlerimizde bu işlem hızla devam etmekte idi. Hatta her hanede bii kaç adet tezgah-çufalık bulunduğuna dahi şahit olmuşumdur.Günümüzde ilkel ve basit dokuma tezgahları binlerce senenin gemcesine ragmen çözgü denen parelel atkıyıyla iplikleri iki merdane ve bir tarak arasından gecirerek gergin bir şekilde gecirilir. Cözgü baş leventlerinde başlayarak kumaş halineson çözgü ipliklerinin kuyruğuna kadar dokunur. DOKURKEN GÜÇÜ VE TARAKĞIN KULANMASINIsaglayan tefe ile dokurkan ileri ve geri vurdukça meydana gelir.Sonrada bunların altındaki, iki ayagın ardıardına bastıkça çözgünün mekik ğecimine ve iplıklerin atılmasına aralık verme işlemie yaramaktadır. Böylece bu tezgahlarda kadın ve erkek veya genç kızlar, gelinler istedikleri dokumayı elde edebilmek için bir çok örnekler ve ürünlerlen elde edilmektedir.Çoçukluğumdan podayva köyünde Anamın dokuduğu pamuk kumaş üretiği anlarda düne kadar Deliorman Türk köylerinde Türk insanı kendi el emegi ve beyin güçü ile Razgrad ili PODAYVAköyünde köylümüzün ve akrabalarımızın ve komşularımızın el emegi göz nuru demeden hiç yorulmadan geçeli ve gündüzlü canla başla sabahtan akşama kadar saatlarca çalışarak kendi evinin ihtiyaclarını ve çocuklarının giyim ihtiyaclarını karşılamak için analarımız ve gelin kızlarımız işte Deliorman köylerinde böylece sabırla çalışıyorlardı. Çocuklarınında geresinimleriide böyle karşılanıyordu.
Dokumacı kız.
Emekle oynayor.
O, nazik ellerin.
Podayva köyünün
O. dokumacı kızı.
Vurduğun nakışları
Renkleride sensin.
Bir srsam sizi
O. podayvalıya
Ellerinde açmış bahar.
Gelen beklide yazdır.
Sizindir bu güzelikler.
EBEDİ SOLMAYAN GÜLLER
Güzel şiirinle dokuman
Podayvanın güzeli
Yüzyıllara bedeldir.
BİZİM DOKUMACI LARIMIZ.
Yazan ve derleyen deliormanın razgrad ili podayva köyünden köydeşiniz
Niyazi Akkılıç-1970 yılı göç eden göçmen kfilesindendir.. Akahmedoğlu sülalesinden olup Akmahmudun İbrahimin oğlu niyazi beydir yazan
kişi.hürmetlerimle selamlar.
İletişim için.niyaziakkılic@hotmail.com. Tel.0535.7910694.. arayabilirsiniz.
Deliorman ve podayva kadınları genelikle tüm Türk kadı millet ruhunu dokuduğu kilimlere ve döşeklere, yastıklara sanat dili olarak dötürmüştür. Her birinin ayrı bir güzeliği vardır. Anlatılamaz. HERBİRİ AYRI BİR SANAT DİLİNE DÖKÜLMÜŞTÜR.Helede geometrik desenli dokunan yastık ve döşekler, kilimler Türk dünyasının insan üstü ve harika tarafıyla karşılaştırırız. Niyazi akkılıç- İstanbul.